2019-2023 dönemini kapsayan Yargı Reformu Statejisi’nin ilk paketi 2019 yılında yasalaşmıştı. Reformun tamamı 9 ana başlıktan ve 256 faaliyetten oluşuyor. Şimdiye kadar 4 paketi yasalaşan Yargı Reformunun 5.paketi 24 Kasım 2021 tarihinde kabul edildi. Kabul edilen 5. Yargı paketi 30 Kasımda Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş oldu. Böylece pek çok değişiklikte yürürlüğe girdi. Paket kapsamında 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (“7343 sayılı Kanun”) ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu gibi diğer kanunların yanı sıra, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda pek çok değişiklik yapılmıştır. Paketin önemli bir kısmını ise İcra ve İflas Hukuku alanında yapılan değişiklikler oluşturuyor. Değişikliklerin temelinde ise günümüzde gittikçe gelişen teknolojiyle entegre bir sistem oluşturarak, tarafların menfaatine en sağlıklı ve hızlı şekilde ulaşılması amacı yatmaktadır. En çok dikkat çeken değişiklerin başında ise; açık arttırmaların mezat salonları yerine tamamen elektronik ortamda gerçekleştirilmesi, sicile kayıtlı taşınır ve taşınmaz malların kıymet takdirine ilişkin esasların yeniden belirlenmesi, haczedilen malların satışını kolaylaştırmak adına, en az masraf ve en yüksek bedelle satışı gerçekleştirmek için birtakım düzenlemeler yapılması, cebri icra da ilk defa kabul edilen borçluya malını rızaen satma yetkisinin verilebilecek olması, adliyelerdeki icra müdürlüklerinin çalışmasını daha iyi denetleyebilmek adına İcra Dairesi Başkanlıkları kurulması ve İcra Daireleri aracılığıyla çocuk tesliminden vazgeçilerek, Adalet Bakanlığı tarafından kurulacak Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri aracılığıyla çocuk teslimlerinin yapılması geliyor.
İcra Dairesi Başkanlıkları
İİK’ya eklenen 3/a maddesi “İş yoğunluğunun veya icra dairesi sayısının fazla olduğu illerde Adalet Bakanlığı tarafından, yetki çevresi de belirlenmek suretiyle bir veya birden fazla icra daireleri başkanlığı kurulabilir.” ile icra dairelerinin denetim ve gözetimlerini arttırılması amaçlanmaktadır. Yapılan bu değişiklik İcra Dairelerinde ki iş yoğunluğu dikkate alındığında yerinde bir değişikliktir ve hizmet kalitesini arttıracaktır. İcra dairelinin idari işlerine de bakacak olan İcra Dairesi Başkanlıkları, bir başkan ve yeteri kadar başkan yardımcısından oluşacak. Başkan birinci sınıfa ayrılmış Hakim ve Cumhuriyet Savcıları arasından muvafakatleri alınarak Bakanlıkça atanacaklar.
Sicile Kayıtlı Malın Kıymet Takdiri
İcra İflas Kanunu’nca haczi yapan memurun, haczedilecek malın kıymet takdirini yapma yetkisi bulunmaktadır. Fakat yapılan değişiklik ile haciz memurunun bu yetkisi sicile kayıtlı mallar ile sınırlandırılmıştır. Yani haciz memurların sicile kayıtlı olan malların kıymet takdirini yapamamakta, bunlar için bilirkişilere müracaat etmek zorundadırlar. Sicile kayıtlı malın kıymet takdirinin bilirkişi bölge kurulu listesinde kayıtlı ve bu konuda Adalet Bakanlığı’nca izin verilen bilirkişilere, bunların bulunmaması halinde liste de kayıtlı diğer bilirkişilere yaptırılması zorunlu hale gelmiştir.
Haczedilen Malın Satış Talebinde Müddet
İcra İflas Kanunu’nun Paraya Çevirme kısmının “Satış Talebi” bölümü altındaki 106. maddesi başlığı da dahil olmak üzere tamamen değiştirilerek bir çok farklılık getirilmiştir. “Talep için müddetler ve giderlerin yatırılması” başlık adını alan 106. madde de önceki düzenlenmenin aksine alacaklı yanında borçluya da satış isteme yetkisi tanımıştır. Böylece alacaklı veya borçlu, hacizden itibaren bir yıl içinde haczolunan malın satışını isteyebilmektedir. Ayrıca, satış talebi süresine ilişkin malın türüne göre yapılan ayrım ortadan kaldırılarak hem taşınırlar hem taşınmazlar için satış süresi bir yıl olarak belirlenmektedir.
Yeni eklenen fıkra ile de bir yıl içinde satışı istenmiş olup arttırma sonucu satılamayan hacizli mallar için satış isteme süresi, satış isteyen alacaklı bakımından ilk fıkra da belirtilen sürenin sona ermesinden itibaren bir yıl daha uzatılacaktır.
Satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması zorunlu hale getirilmiştir. Satış talebi ile birlikte yatırılan miktarların satış işlemleri sırasında yeterli olmayacağının anlaşılması üzerine eksikliğin giderilmesi için satış isteyene 15 günlük süre verilecek. Eksikliğin verilen süre de tamamlanmaması halinde satış talebi hiç yapılmamış sayılacaktır.
Borcun Taksitle Ödenmesinde Vergi Muafiyeti
2004 sayılı Kanunun 111. Maddesine eklenen fıkra ile, borçlunun borcunu muntazam taksitlerle ödemeyi taahhüdü veya alacaklı ile borçlunun hacizden önce ya da hacizden sonra borcun taksitlendirilmesi için yapacakları sözleşme nedeniyle icra dairesinde düzenlenecek tutanak veya kâğıt, damga vergisinden muaf tutulacağı hükme bağlanmıştır.
Borçluya Satış Yetkisi Verilmesi
En çok dikkat çeken değişiklik ise İcra Daireleri tarafından haczedilen malların satışında borçluya satış yetkisi verilebilecek olmasıdır. İcra İflas Kanunu’na 111/a olarak eklenen ve borçluya satış yetki verilmesini düzenleyen maddeye göre borçlu, kıymet takdirinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde haczedilen malının rızaen satışı için kendisine yetki verilmesini talep edebilir. Kıymet takdiri yapılmadığı durumlarda borçlu da kıymet takdiri yapılmasını isteyebilir. İcra müdürü, kıymet takdirinin kesinleşmesinden sonra cebrî satış işlemlerini durdurarak borçluya on beş günlük süre verir. Borçluya verilen sürenin başlangıcından üçüncü fıkra uyarınca verilen icra mahkemesinin kararına kadar geçen sürede alacaklı bakımından satış isteme süresi işlemeyecektir.
Rızai satışta bedel, malın muhammen kıymetinin yüzde doksanına karşılık gelen miktarı ile o malla güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak bu aşamaya kadar bu mahcuz için yapılan takip masrafları toplamından az olamaz.
Borçluyla anlaşan alıcının belirlenen bedeli borçluya verilen on beş günlük süre içinde dosyaya ödemesi gerekmektedir. Alıcının belirlenen bedeli ödemesi halinde icra müdürü, gerekli bilgi ve belgeleri temin ettikten sonra belirtilen şartların bulunduğunu tespit ederse satışın onayı ile malın devir ve teslim işlemlerinin yapılmasına karar verilmesi için dosyayı derhâl icra mahkemesine gönderecek, Mahkeme, en geç on gün içinde yapacağı inceleme sonucunda dosya üzerinden talebin kabulüne veya reddine kesin olarak karar verecektir. Kabul kararıyla malın mülkiyeti alıcıya geçecek ve tüm hacizler kaldırılarak devir ve teslim işlemleri gerçekleştirilecektir. Ret kararı verilmesi hâlinde yatırdığı bedel alıcıya iade edilecek.
Elektronik Ortamda Açık Arttırma Suretiyle Satış
İcra İflas Kanunu’nda yapılan bir diğer değişiklik ise yeni madde olarak eklenen 111/b oldu. Haczolunan malların açık arttırma suretiyle satışını elektronik ortama taşıyan değişiklikle, 90 yıldır uygulama da olan adliyelerdeki mezat salonlarında yapılan fiziki satış usulü son bulmuş oldu. Değişiklik ile birlikte haczolunan malın satışı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi(UYAP)’ne entegre elektronik satış portalında açık arttırma suretiyle yapılacaktır.
Bu doğrultuda artırma hazırlık tedbirleri ve ihalenin yapılmasına ilişkin 114 ve 115. maddeler de değiştirilerek haczedilen malın satışına ilişkin hazırlık işlemleri ile ihale usulü, elektronik satışa uygun olarak yeniden belirlenmiştir. Yapılan değişikliklerle, açık arttırmalara internete erişim olan her yerden katılım imkanı getirilerek ihaleye katılan kişi sayısını attıran, tekliflerin kolay ve şeffaf bir şekilde verilmesini temin eden ve mahcuz mal veya hakkın rayiç değeri üzerinden satışı sağlayarak alacaklı ve borçlunun menfaatlerinin en üst düzeyde koruyan bir sistem öngörülmüştür.
Madde metninde ayrıca elektronik satış portalının ve satış işlemlerinin güvenliğine ilişkin düzenlemeler yapılarak satış işlemlerinin güvenli bir şekilde gerçekleşmesini engelleyen internet siteleri için 04.05.2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 8/A maddesi hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiş; elektronik satış portalının işleyişini ya da güvenliğini tehlikeye sokan veya satış portalına erişimi engelleyen ya da zorlaştıran nitelikte eylemler Kabahatler Kanunu hükümleri uyarınca yaptırıma tabi tutulmuştur.
Hacizli Taşınırların Muhafazası: Yukarıda ele alınan elektronik ortamda artırma usulü kapsamında artık bir satış mahallinden bahsedilemeyeceğinden, İİK’nın 88. maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle, haczedilmiş ancak muhafaza altına alınmamış taşınır malların satış talebi üzerine muhafaza altına alınacağı veya ihale alıcısına teslime hazır hale getirileceği; aksi halde satış yapılmayacağı düzenlenmiştir.
İhalenin Neticesi ve Feshi: İcra İflas Kanunu “İhalenin neticesi ve feshi” başlıklı 134. maddesinde bazı değişiklikler ve eklemeler yapılmıştır.
Bu kapsamda, birinci fıkrada yapılan değişiklikle ihale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği düzenlenmekte ve uygulama problemleri giderilmeye çalışılmaktadır.
İkinci fıkra eklemeleri ile ihalenin feshi davasını açabilecek kişiler arasına resmi sicillerdeki ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri de dahil edilmiştir.
Eklenen üçüncü ve dördüncü fıkralar ile alıcı, satıcı, sicillerde tescilli olanlar ve sınırlı ayni hak sahipleri haricindeki kişilerin açacağı davalar, davanın reddi halinde iade edilmeyecek olan ihale bedeli üzerinden nispi harç yatırılması şartına bağlanmış olup, ilgili kişilerin muhtemel zararlarına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat yatırma zorunluluğu getirilmektedir. Böylece, ihalenin kesinleşmesinin önünün hakkın kötüye kullanılması yoluyla kapatılması engellenmeye çalışılmaktadır.
Eklenen beşinci fıkra ile ihalenin feshi talebinin yargılama usulünde birtakım değişiklikler yapılmaktadır. Öncelikle usulden ret kararının, artık duruşma yapılmadan da verilebileceği düzenlenmektedir. Talebin reddi hali için belirlenmiş yüzde on oranındaki ceza, “ihale bedelinin yüzde onuna kadar” şeklinde değiştirilerek hâkime takdir yetkisi tanınmış ve daha da önemlisi para cezası verilebilecek haller açıkça sayılmıştır.
Sıra Cetveli- Teminat Karşılığı Ödeme
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun Teminat Karşılığı Ödeme başlıklı 142/a maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Sıra cetveline karşı 142. madde uyarınca şikâyet veya itiraz yapılmışsa,” ibaresi “Sıra cetvelinin düzenlenmesi üzerine” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya “bankanın kesin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve süresiz” ibaresi eklenmiştir. Yapılan ekleme ile uygulamadaki açıklıkların giderilmesi amaçlanmakta ve sıra cetvelinde yer alan alacaklının teminat mukabilinde alacağını tahsil edebilecek olması açıkça hüküm altına alınmıştır. Böylece alacağı tahsil etmek için sıra cetveline şikâyet veya itiraz yoluna başvurmaya artık gerek olmayacaktır. Buna ek olarak, “süresiz” ibaresinin eklenmesi ile bankadan alınacak teminat mektubunun kesin olmasının yanı sıra, süresiz olması gerektiği yönünde de bir düzenleme yapılmıştır.
Çocuk Teslimi
Son olarak, yapılan değişiklik ile çocuk teslimine ilişkin hükümler İcra İflas Kanunu’ndan çıkarılarak 1932 yılından beri uygulanan çocuk teslimi-icra ilişkisine son verildi. Çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair mahkeme kararları, Adalet Bakanlığınca kurulan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri tarafından yerine getirilecek. Ayrıca çocuk teslimi, çocuğun üstün yararı gözetilerek psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci gibi uzmanlar eliyle gerçekleştirilecek.
Çocukla kişisel kurulmasına dair ilam ve tedbir kararının yerine getirilmesini engelleyen tarafa disiplin hapsi cezası verilecek ve talep halinde çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydı ile, velayet hakkı sahibi değiştirilecektir.
Kanaatimizce, yapılan değişikliklerle İcra İflas Hukuku alanında daha sade ve şeffaf bir sistem oluşturulmak suretiyle alacaklı ve borçlu menfaati üst seviyeler de korunacaktır. Yerinde ve doğru tespitlerle yapılmış bu değişiklerin Türk Hukuk sistemine hayırlı olmasını dileriz.