Fikri ve Sınai Mülkiyete Dair Haklar
Fikri mülkiyet , diğer mülkiyetlerin yanında eşyalaşmış bir metadan ayrışabilen zihnin özgün ürününü oluşturmak üzerine kurulu , gayri maddi haktan doğan ve haktan doğmuş ürünü maddi , manevi haklarıyla bütün olarak eser üzerindeki haklara sahip bir mülkiyettir.
Fikri mülkiyete dayanan bu türde meydana gelmiş bahsi geçen ürünler , bir kişiye veya kuruluşa ait olabilir ; bu mülkiyetten doğan hakkın kullanımı , korunması , paylaşımı hak sahibinin kontrolündedir.
Diğer maddi mülkiyete karşı tecavüz , haksız yararlanma , usulsüz işlemlere karşı alınan hukuki önlemler gibi “fikri hakka” dayanan ürünleri de bittabii korumalı , hakka dair hukukun sağladığı düzenlemelerden yararlanılmalıdır.
Fikri ve sınai haklar kapsamında her türlü ceza ve yaptırım bütün kopyalanma , çalınma ve diğer suç olan kötü niyetli hallere karşı uygulanabilir. Fikri ve sınai mülkiyet hukuku tescillenmiş her türlü eser, marka, fikir ürününün korunması sağlanarak tescil sahibi dışında veya tescil sahibinin izni dışında kullanımlara, kopyalanmalara ve çalınmalara karşı bir koruma oluşturulur.
Meydana gelen bir resmi veya gayri resmi hak iddiası ya da gasp hali veya her türlü ihlali kapsayan yasa dışı durumda fikri ve sınai mülkiyet hukuku devreye girecek ve tescil sahibinin bütün haklarını maddi ve manevi olarak koruyacaktır.
Fikri ve sınai mülkiyet hukuku sadece maddi olarak fikirlerin korunmasını sağlamanın yanında tescil sahibinin veya şirketlerin manevi huzurlarının sürekli olmasına ve çalışma alanlarının daha huzurlu olmasına katkıda bulunarak daha kreatif ve yeni işlerin çıkmasında önemli rol oynar. Fikirlerinin korunduğunu bilerek yeni çalışmalar yapan yaratıcı insanlar ve tescil sahipleri ya da şirketler, ürünlerin veya fikirlerin daha yaratıcı şekilde gelişmesinde aktif rol oynayabileceklerdir.
Sınaî Mülkiyet ise genel tanımı ile sanayide ve tarımdaki fikir ürünlerinin, gelişmelerin , yeni tasarımların ve özgün çalışmaların ilk uygulayıcıları adına; ticari alanda üretilen ve satılan malların üzerlerindeki üretici veya satıcısının ayırt edilmesini sağlayacak işaretlerin sahipleri adına tescil edilmesini ve böylece ilk uygulayıcıların ürünü üretme ve satma hakkına belirli bir süre sahip olmalarını sağlayan gayri maddi bir haktır.
Fikri ve sınaî mülkiyet hakları genellikle yedi temel grup içinde ele alınmaktadır:
*FİKRİ SANAT ESERLERİ
*MARKA
*PATENT
*ENTEGRE DEVRE TOPOGRAFYALARI
*YENİ BİTKİ ÇEŞİTLERİ ÜZERİNDEKİ ISLAHÇI HAKLAR
*COĞRAFİ İŞARETLER
*ENDÜSTRİYEL TASARIM
Fikri ve sınai haklar ; patenti alınmış, tescili yapılmış, fikrin koruma altına alındıktan sonra bu fikirlerin, markaların ve tescil edilmiş diğer şeylerin haklarının korunmasına yarayan hukuku temsil eder. Fikri ve sınai mülkiyet hukuku kapsamında patent, marka ve fikirlerin hukuki olarak korunması sağlanıp , çalınmaları , kopyalanmalarına karşı yasal olarak savunmaya yarar. Marka, patent ve fikirler yasal olarak koruma altına alınmış olur. Patenti alınacak markaların fikirlerinin daha önce hayata geçirilmemiş özgün ürünler olup , patenti alınmamış olması gerekmesinin zorunluluğu buraya dayanır. Bununla bir ürünün üzerinde bulunan fikri ve sınai haklar ile eserlerin korunması sağlanır.
-Marka Hakkı
Belirli bir kişiye veya kurumsal bir şirkete tescili yapıldığında fikri ve sınai hakları olan ve fikri ve sınai mülkiyet hukuku tarafından yasalara dayanarak bu hakların korunduğu 7 temel ana başlıktan en çok başvuruda bulunulan alanlardan biri “MARKA” dır. Marka artık günümüzde üründen daha ön plana çıkmakta ve tüketicinin talebini oldukça etkilemektedir. Bu sebeple markalara dair ihlallere karşı hakların korunması önemli bir hukuki mesele haline gelmiştir. Markalaşma hizmete dair ürünün ayırt ediciliğini sağlamakta olup sicilde kanıtlanabilir olmasıyla özgün her türlü işaretten oluşabilir. Oluşum sürecinde en önemli unsurlar ; işaret unsuru ve diğer ürünlerden ayırt edilebilir olmasıdır. Ortak korunan değer markanın hakları olup bunun yanında o markadan hizmet alan tüketicilerin de hak gaspına uğradığı göz ardı edilmemelidir.
Markalar, 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU , 5846 sayılı FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU , Türk Ticaret Kanunu Haksız Rekabet Hükümleri ve Tescilsiz Olarak ve Markaların Korunması Hakkında KHK (MARKALARIN KORUNMASI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME) ’ya göre, belgesiz ve belgeli olarak yasal korumadan yararlanmaktadır.
Korunmanın Ölçütleri:
– Ayırt edici olması
– Çizimle görüntülenebilmesi veya Benzer biçimde ifade edilebilmesi
– Baskı yoluyla yayınlanabilmesi ve çoğaltılabilmesi
Yasal Kaynaklar:
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU Madde 29 (Marka hakkına tecavüz sayılan fiiller) , Madde 30( Marka hakkına tecavüze ilişkin cezai hükümler) ;Haksız Rekabet 6102 sayılı TTK madde 54 ve devamı ; (2011) Markaların Korunması Hakkında KHK 556 (2011)
Marka Tescili: Yenilenebilir 10 yıl
Marka Hakkına Tecavüz Suçlarında Zamanaşımı : 6769 sayılı SMK’da marka suçları için özel bir zamanaşımı hükmü yer almadığından TCK’deki genel hükümler doğrultusunda zamanaşımı süresi belirlenecektir. Buna göre,
dava zamanaşımı TCK’nin 66/1-e uyarınca beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda 8 yıl;
ceza zamanaşımı ise 68/1-e uyarınca beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında 10 yıl olarak öngörülmüştür.
-Marka Tecavüzü
Marka hakkına tecavüz suçu , başkasına ait tescili alınmış bir markanın başka bir kimse tarafından yetkisiz ve haksız bir şekilde kullanılması ile meydana gelir. Marka hakkına tecavüz suçu, iktibas (aynen taklit) veya iltibas (karıştırma) suretiyle işlenmektedir.
Kanuna göre, fikri ve sınai haklar aleyhinde işlenen suçların şikayet şartı bulunmaktadır. Kanunda fikri ve sınai şikayet süreleri tüm suçlar için aynı olacağı belirtilmiştir.
Bu kapsamda, fail ve fiilin tespitinden itibaren fikri ve sınai şikayet süreleri altı ay olarak belirlenmiştir. Ayrıca düzenleme , suçun mağduru olan eser sahibi veya telif hakkına sahip kuruluş şikâyetçi olmadığı müddetçe, fiili işleyenler hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmaz şartını da koymuştur.
Sahte eşya, ambalajı da dahil olmak üzere, yetkisiz olarak hak sahibinin aynı tip eşya için geçerli tescilli markası ile aynı ticari markayı veya esas yönleri itibariyle bu ticari markadan ayırt edilemeyen bir ticari markayı taşıyan ve bu yolla fikri ve sınai hakların korunması mevzuatına göre güvence altına alınan hakkı ihlal eder nitelikteki eşyayı,
Korsan Eşya, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre tescil edilmiş, telif hakkı veya bağlantılı haklar veya tasarım hakkına konu eşyanın hak sahibinin veya bu hak sahibi tarafından üretim yapılan ülkede yetkilendirilen kişinin rızası dışında kopyalanan veya bu kopyaları içeren eşyayı ifade eder.
Marka hakkına karşı işlenen diğer suçlar gibi marka hakkına tecavüz suçuna ilişkin cezai hükümler de 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun da kapsamlı şekilde düzenlenmiş olup ; Marka hakkına tecavüz sayılan fiiller (Madde 29) ve Marka hakkına tecavüze ilişkin cezai hükümler (Madde 30) halinde yer bulmuştur.
SMK (SINAİ MÜLKİYET KANUNU), Madde 29 da hangi fiillerin marka hakkına tecavüz sayıldığı
sıralanmıştır ;
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. (md. 7 / Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları)
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan, ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
SMK (SINAİ MÜLKİYET KANUNU), Madde 30 da Marka hakkına tecavüze ilişkin cezai hükümler sıralanmıştır;
(1) Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Marka koruması olduğunu belirten işareti mal veya ambalaj üzerinden yetkisi olmadan kaldıran kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(3) Yetkisi olmadığı hâlde başkasına ait marka hakkı üzerinde devretmek, lisans veya rehin vermek suretiyle tasarrufta bulunan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(4) Bu maddede yer alan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(5) Bu maddede yer alan suçlardan dolayı cezaya hükmedebilmek için markanın Türkiye’de tescilli olması şarttır.
(6) Bu maddede yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.
(7) Başkasının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malı, satışa arz eden veya satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üretenlerin ortaya çıkarılmasını ve üretilmiş mallara el konulmasını sağlaması hâlinde hakkında cezaya hükmolunmaz.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda da fikri ve sınai hak cezaları suçlara göre sıralanmış şekildedir;
- Eser sahibinin izni olmadan eserin umuma arz edilmesi ve yayımlanması suçu: Bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur. (5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu md. 71/1)
- Başkasına ait esere kendi eseri olarak “ad koyma” suçu: Altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılır. Bu fiilin dağıtmak veya yayımlamak suretiyle işlenmesi hâlinde, hapis cezasının üst sınırı beş yıl olup, adli para cezasına hükmolunamaz. (5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu md. 71/2)
- Kaynak göstermeme veya yanıltıcı, yetersiz kaynak gösterme suçu: Altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılır. (5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu md. 71/3)
- Bir eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösteren kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu md. 71/5).
- Alenileşmemiş bir eserin muhtevası hakkında kamuoyuna açıklamada bulunma suçu: Altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır (5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu md. 71/4).
- Tanınmış bir kimsenin adını kullanarak eser çoğaltma, dağıtma ve yayımlama suçu: Üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılır. (5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu md. 71/6).
- Bilgisayar programlarına dair fikri mülkiyet suçlar: Altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. (5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu md. 72).
Özetlemek gerekirse
Marka ile ilgili olarak açılabilecek davalar:
1. Tescil sürecinde iptal davası
2.Mülkiyete veya hak sahipliğine ilişkin olarak hükümsüzlük veya iptal davası: bu eşyanın aynına ilişkin dava gibidir.
3. Marka hakkına tecavüz davası
Bu hususta sayılı durumların oluşması halinde ;
Fikri ve sınai mülkiyet hakları avukatlığı özel ihtisas isteyen bir hukuk alanı olduğundan sebeple uzman bir hukukçudan destek alarak , bu konularda yetişmiş bir avukat, sınai mülkiyet ve fikri mülkiyeti ilgilendiren her türlü konuda, müvekkillerine hukuki destek sağlayabilmektedir.