Taşıma Hukuku; karma bir hukuk dalı olup Ceza Hukuku, İdare Hukuku, Ticaret Hukuku, Vergi Hukuku ve Borçlar Hukuku alanlarını da ilgilendirmektedir.
Doğabilecek uyuşmazlıklarda, eşyanın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemeleri yetkilidir.
Taşıma Sözleşmesi:
Türk Ticaret Kanunu’nda Taşıma Sözleşmesi’nin kurulmasına ilişki bir düzenleme yapılmamış olup dolayısıyla herhangi bir şekil şartına bağlı değildir. Ancak taraflar, karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile sözleşmeyi kurabilir ve bu durum, taraflar arasında taşıma senedi veya yük senedi düzenlenmemiş olsa dahi Taşıma Sözleşmesi’nin varlığına karine oluşturmaktadır.
Taşıma Sözleşmesi, Türk Ticaret Kanunu m.850 vd. hükümlerinde düzenlenmiş olup kurucu unsurları ise taşıma taahhüdü ve ücrettir.
“Taşıyıcının belli bir ücret karşılığında eşya veya yolcu taşımayı üstlendiği sözleşmedir.”
· Taşıma ücretinin mutlaka para karşılığında yapılması gerekli olmayıp belli bir hizmet veya mal karşılığında da yapılabilir.
·Taşınacak şeyin niteliği önemli değildir.
.Taşıma işleminin nasıl gerçekleştirileceği sözleşmede belirtilmiş ise mutlaka sözleşmede belirtilen şekilde yapılması gerekli olup aksi takdirde sözleşmeye aykırılık oluşur.
·Türk Ticaret Kanunu, taşıma işlemini ticari işletme faaliyeti olarak nitelemiştir.
Tarafları Kimdir?
Gönderen ve Taşıyıcı, işbu sözleşmenin taraflarını oluşturmaktadır.
Taşıyıcı üzerinde durulması gerekmekte olup taşıyıcı kanun hükmü uyarınca;
“Taşıma Sözleşmesi ile eşya veya yolcu taşıma işlemini veya her iki işlemi birlikte üstlenen kişi olup söz konusu eşya veya yolcuyu varma yerine götürmek ve orada gönderilene teslim etmekle yükümlü olan gerçek veya tüzel kişidir.”
Taşıyıcı, üçe ayrılmakta olup;
1- Asıl/Akdi Taşıyıcı; İşbu sözleşmenin tarafı olan ve gönderene karşı taşıma taahhüdünde bulunan gerçek veya tüzel kişidir.
2- Fiili Taşıyıcı; Asıl taşıyıcı tarafından, taşıma işlemi kısmen veya tamamen kendisine bırakılan kişidir.
(Eşyanın zıyaı, hasarı veya gecikmesi nedeniyle kendisi tarafından yapılan taşıma sırasında ortaya çıkan zarardan asıl taşıyıcı gibi sorumlu olup asıl taşıyıcı ile birlikte gönderene karşı müteselsilen sorumludur.)
3- Müteakip Taşıyıcı; Taraflar arasında düzenlenen taşıma belgesinin gönderilecek eşya ile birlikte kabul edilmesiyle, taşıma belgesinde yazan koşullara göre gönderenle yapılan bu sözleşmenin tarafı haline gelen kişidir.
ZİYA – HASAR SORUMLULUĞU
Uygulamada en çok Eşya Taşıma Sözleşmeleri gündeme gelmekte olup gönderilen eşyada meydana gelen zarardan dolayı sorumluluk hususu önem arz etmektedir.
Eşya taşıma sözleşmesi ise, taşıyıcının eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi üstlendiği anlaşma olarak tanımlanabilir.
Malın zayi olması nedir?
Zayi kavramı sözlükte; kaybolma, yok olma elden çıkma, mahvolma olarak tanımlanmıştır.
Hukuken malın zayi olması ise; Malın cismen yok olması, cismen yok olmayıp ekonomik olarak yararlanılma imkanını kaybetmesi, söz konusu malın ekonomik fayda getirmeyecek kadar gönderilene geç teslim edilmesi olarak tanımlanmaktadır.
Türk Ticaret Kanunu’nda ziya karinesi yer almakta olup;
TTK m.874 hükmü uyarınca; “Eşya, taşıma süresini izleyen yirmi gün içinde teslim edilmezse, hak sahibi ona zayi olmuş gözüyle bakabilir. Sınır ötesi taşımalarda bu süre otuz gündür.”
Malın hasara uğraması nedir?
Bir malın ekonomik değerini azaltan ancak ortadan kaldırmayan zararlar olarak açıklanabilir.
Sorumluluk kavramı;
Türk Ticaret Kanunu kapsamında TAŞIYICININ ve GÖNDERENİN sorumluluğu olarak iki şekilde ele alınmakta olup;
Taşıyıcı hangi hallerde sorumludur?
TTK m.875 hükmünde; Taşıyıcının, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadarki süre içerisinde eşyanın ziyaından, hasarından ve gecikmesinden doğan zararlardan sorumlu olduğu” düzenlenmektedir.
1- Taşıma sırasında meydana gelen zarara taşıyıcı, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiili veya ihmali ile sebebiyet vermiş ve bu ispat edilmiş ise taşıyıcı sorumlu olmakta ve kanunda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.
Dolayısıyla taşıyıcı; zıya, hasar ve gecikmeden kaynaklı bir durumda kusursuz olarak sorumlu bulunmaktadır.
2- Taşıyıcı, taşıma aracındaki arızaya, taşıtı kiraladığı kişinin onun temsilcilerinin veya çalışanlarının kusuruna dayanarak sorumluluktan kurtulamaz.
3- Ziya, hasar veya gecikme, gönderenin eşyanın taşınmasına ilişkin özel talimatlarına taşıyıcının uymamasından ileri gelmiş ise taşıyıcı sorumluluktan kurtulamaz.
4- Taşıyıcı; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu olup sorumluluktan kurtulamaz.
5- Taşıyıcının zarardan sorumluluğu, eşyanın kaybı halinde ödenecek miktarla sınırlı olup bu miktar, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanmaktadır.
6- Eşyanın hasara uğraması halinde, hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki farkı Taşıyıcı, tazminat olarak ödemelidir.
7- Taşıyıcı, zararın hesaplanması için yapılan giderleri, taşıma ücretini, taşıma ile ilgili vergileri, resimleri ve taşıma işi nedeniyle doğan diğer giderleri de karşılamakla yükümlüdür.
8- Taşıyıcının hasar veya kayıp durumundaki sorumluluğu, ticari eşyanın net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını(31.12.2015 tarihi itibariyle yaklaşık 33,68-TL) karşılayan tutar ile sınırlıdır.
9- Taşıyıcının taşıma süresinin aşılmasından doğan sorumluluğu ise taşıma ücretinin üç katı ile sınırlıdır.
Taşıyıcı hangi hallerde sorumluluktan kurtulur?
Ziya, hasar ve gecikmeden kaynaklı durumun kanıtlanması adına ispat yükü tamamen taşıyıcı üzerinde olup taşıyıcının, ziya, hasar ve gecikmeden kaynaklı durumun kendinden kaynaklanmadığını yani kanunda öngörülen sorumsuzluk hallerinden birinin mevcudiyetini ispatlaması gerekmektedir.
1- Taşıyıcının özeni; “Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.”
2- Sözleşme veya teamüle uygun olarak üstü açık bir aracın kullanılmış olması yahut güverteye yükleme yapılması
3- Gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlama
4- Eşyanın gönderen veya gönderilen tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılması
5- Eşyanın; özellikle kırılma, paslanma, bozulma, kuruma, sızma, olağan fire yoluyla kolayca zarar görmesine yol açan doğal niteliği (Ancak taşıyıcının, hâl ve şartlara göre kendisine düşen tüm önlemleri almış ve özel talimatlara uygun davranmış bulunması hâlinde buna dayanılabilir
6- Taşınacak paketlerin gönderen tarafından yetersiz etiketlenmesi
7- Canlı hayvan taşıması (Taşıyıcı, ancak hâl ve şartlara göre kendisine düşen tüm önlemleri almış ve özel talimatlara uygun davranmış bulunması hâlinde buna dayanabilir.)
8- 4458 sayılı Gümrük Kanunu ile diğer kanun ve düzenlemelerde yer alan hükümlerin taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasını haklı gösterdiği hâller.
Bildirim;
1-Eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa, gönderen veya gönderilen en geç teslim anına kadar zıyaı veya hasarı bildirmezlerse, eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği varsayılmaktadır. (Ziya veya hasarın açıkça görünmemesi ve eşyanın tesliminden sonra yedi gün içinde bildirilmemesi hâlinde de geçerlidir.)
Bildirimde, zararın gerekli açıklıkla belirtilmesi ve nitelendirilmesi şarttır.
2-Gönderilen, taşıyıcıya, teslim süresinin aşıldığını, teslimden itibaren yirmi bir gün içinde bildirmezse, gönderilenin gecikmeden kaynaklanan hakkı sona erecektir.
Teslimden sonra yapılan bildirimin yazılı olması şarttır. Bildirim, telekomünikasyon araçları yardımıyla da yapılabilir.
Zıya, hasar veya gecikme teslim sırasında bildirilirse, bu bildirimin yukarıdaki hükümlere uygun olarak eşyayı teslim edene yapılması yeterli olacaktır.
Zamanaşımı;
Eşyanın taşımasına ilişkin her türlü talep, eşyanın gönderilene teslim tarihinden bir yıl geçmekle birlikte zamanaşımına uğramaktadır.
Eşya kaybolmuş ise zamanaşımı süresi, eşyanın teslimi gereken tarihten itibaren işlemeye başlar.
Taşıyıcının kastından, bilinçle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı taşıyıcının sorumluluğu üç yılda zamanaşımına uğrar.
