POLİÇE NEDİR?
Poliçe; Çifte yetki veren bir havale niteliğinde olup üçlü bir ilişki içermektedir. Bu üçlü ilişki; Düzenleyen (Keşideci), Lehtar ve Muhatap arasında gerçekleşmektedir.
Düzenleyenin asıl borç ilişkisi sebebiyle lehtara ödemesi gereken bir borcu bulunmaktadır. Düzenleyen, bir poliçe keşide ederek muhataptan olduğu varsayılan alacağının, muhatap tarafından kendisi yerine lehtara ödenmesini istemektedir. Bu duruma Bedel İlişkisi, muhatap ile lehtar arasındaki ilişki ise Havale İlişkisi olarak adlandırılmaktadır.
Muhatap, ancak poliçeyi kabul ettikten sonra poliçenin asıl borçlusu konumuna geçebilir. İşbu kabul beyanı olmaksızın muhatabı, poliçe bedeli dolayısı ile takip etmek hukuken mümkün değildir.
Düzenleyen ile muhatap arasındaki bu karşılık ilişkisinin kaynağı; Satış, kira, ödünç, hizmet vb. sözleşmeler olabileceği gibi aralarındaki hatır ilişkisi dahi olabilir.
ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Ø Poliçe, kanunen emre yazılı bir senet niteliği taşır ancak lehtarın adına yer verilmek koşuluyla “emre” veya “nama” yazılı olarak düzenlenebilir.
Ø Poliçe, HAMİLİNE YAZILI OLARAK DÜZENLENEMEZ. Dolayısıyla lehtarın adına yer verilmeden sadece “hamiline” ibaresi yer alıyor ve diğer tüm zorunlu unsurları taşıyor olsa bile poliçe hükmünde sayılamaz.
Ø TTK m.681/2 uyarınca; Bir poliçenin nama yazılı senet şeklinde düzenlenebilmesi için senet metninde düzenleyen tarafından “EMRE YAZILI DEĞİLDİR”, “CİRO İLE DEVREDİLEMEZ”, “NAMA YAZILIDIR” gibi menfi emre kaydının konulması gerekir.
Ø Poliçedeki tarih ve vadenin herhangi bir şarta veya belirsiz bir süreye bağlanmamış olması gerekir.
Ø Poliçe, muhataba ciro edilebilir ve muhatap da ciro ve teslim yolu ile senedi yeniden tedavüle çıkarabilir.
Poliçenin; Zorunlu, Alternatif Zorunlu ve İsteğe Bağlı unsurları bulunmaktadır.
Zorunlu Unsurlar;
– Poliçe kelimesi; Poliçe yabancı bir dilde düzenlenmişse, o dildeki poliçe karşılığı kelimenin bulunması zorunludur.
– Belirli bir bedelin ödenmesi hususunda kayıtsız şartsız havale; Bu husus için kanunda belirli bir şekil şartı yer almamakta olup genellikle “ÖDEYİNİZ”, “TEDİYE EDİNİZ” şeklindedir.
– Muhatabın adı (Ödeyecek olan kişi); Gerçek kişi ve/veya Tüzel kişi olabilir. Gerçek kişi olması halinde, ad ve soyadı; Tüzel kişi ise adı; Tüzel kişi tacir ise ticaret unvanı poliçede gösterilmelidir. Ayrıca poliçede birden fazla muhatap gösterilebilir. Kanun koyucu, muhatabın adının poliçedeki yerini göstermemiş olup uygulamada genellikle poliçenin sol alt köşesinde yer almaktadır. Düzenleyen, kendisini muhatap göstererek kendisi üzerine de poliçe çekebilmektedir.
– Lehtarın adı; Gerçek kişi ve/veya Tüzel kişi olabilir. Lehtarın adının poliçede kısaltılmadan yer alması gerekmekte olup herhangi bir şekilde kısaltılarak yer verildiği durumlarda lehtarın kim olduğu, kuşkuya yol açmadan anlaşılmalıdır. Aksi takdirde, lehtar belirsiz olduğundan işbu senet poliçe hükmünde sayılamayacaktır. Ayrıca poliçede birden fazla lehtar yer alabilmekte ve bu kişiler müteselsilen sorumlu olmaktadırlar. Düzenleyen, poliçede kendisini lehtar olarak gösterebilir.
– Düzenlenme tarihi (Keşide tarihi); Gün, ay ve yıl olarak gösterilmesi zorunludur. Poliçede birden fazla düzenlenme tarihi yer almamalıdır aksi takdirde senet, poliçe niteliğini kaybedecektir. Ayrıca düzenleyenin, düzenlenme tarihinde medeni haklarını kullanmaya ehil olması gerekmektedir. Düzenlenme tarihinin, poliçenin gerçek düzenlenme tarihi olması şart olmayıp poliçe üzerinde yazan tarih ile aynı değilse, poliçe üzerinde yazılı düzenlenme tarihi esas alınır.
– Düzenleyenin imzası; Poliçenin alt kısmında yer almalıdır. İmza, düzenleyenin ad ve soyadını kapsamalı, işbu imzadan düzenleyenin kim olduğu anlaşılabilmeli dolayısıyla sadece şekilden ibaret olmamalıdır. Ancak bu durum uygulamada senedin geçersizliğine yol açmamaktadır. Düzenleyenin sadece mühür, parmak izi, kaşesini içeren senetler, noterler tarafından onaylanmış olsa dahi poliçe olarak kabul edilemez. Ayrıca el yazısı ile imza atma imkanından yoksun engelli kişiler, poliçe düzenleyemez, bu kişiler adına yetkili temsilcileri düzenleyebilir. Poliçe, güvenli elektronik imza ile düzenlenemez. TTK m. 748 hükmü uyarınca; “Poliçe metni sonradan değiştirilirse, değiştirilme tarihinden sonra poliçe üzerine imza koyan Düzenleyen, Lehtar, Cirantalar, Avalistler değiştirilmiş metne göre bundan önce imzasını koyanlar ise eski metne göre sorumlu olurlar.”
Söz konusu unsurların yer almadığı bir senet, poliçe niteliği kazanamayacaktır.
Alternatif Zorunlu Unsurlar;
Kanun koyucu, poliçede yer alması zorunlu olan ancak bunların poliçede bulunmaması halinde alternatif olarak poliçedeki başka unsurların, bunların yerine geçeceğini böylece senedin poliçe niteliğini kaybetmeyeceğini öngörmüştür.
TTK m.672 hükmü uyarınca; “Alternatif zorunlu unsur poliçede yer almıyor ise işbu senet, poliçe niteliğini kaybeder.”
– Düzenlenme yeri; Senedin ön yüzünde gösterilmelidir. Düzenleyenin adının yanında yazılı yer, düzenlenme yeri sayılır. Ancak düzenleyenin adının yanında da bir yer gösterilmemiş ise senet, poliçe niteliğini kaybedecektir. Ayrıca birden fazla düzenlenme yeri yazılamaz.
– Ödeme yeri; Poliçenin herhangi bir yerine konulabilir. Ancak konulmamış ise poliçe, muhatabın adının yanında gösterilen yerde ödenir ve aynı zamanda bu yer, muhatabın yerleşim yeri sayılır.
İsteğe Bağlı Unsurlar;
Bu unsurların bulunmaması, senedin poliçe niteliğini etkilemez. Uygulamada sıklıkla karşılaşılan ise poliçeye vade konulmasıdır.
Vadenin Öngörülmesi; Vade, poliçe bedelinin ödenme borcunun muaccel olduğu gündür. Vade günü ile ödeme günü uygulamada genel itibariyle aynı güne rastlamakta olup poliçede bir vadenin bulunmaması, poliçenin geçersizliğine neden olmayacaktır.
Kanunda, poliçeye dört türlü vadenin konulabileceği ifade edilmektedir. Bunlar;
Ø Belirli bir gün: Vade günü poliçe üzerinde belli bir gün olarak yazılır. (30.07.2023)
Ø Düzenleme gününden belli bir süre sonra gerçekleşen vadeli poliçe: Vade, poliçede yazılı bulunan düzenleme tarihinden itibaren işlemeye başlar; ancak bu sürenin hesabında başladığı gün sayılmaz. (Düzenleme tarihinden 10 gün sonra)
Ø Görüldüğünde ödenecek poliçe: Poliçede vade yazılmamışsa, senedin görüldüğünde, yani ibraz edildiği günde ödenmek üzere çekildiği kabul edilir.
Ø Görüldükten belli bir süre sonra gerçekleşen vadeli poliçe: Bir poliçeye “görüldükten 20 gün veya 40 gün sonra ödeyeniz.” kaydı konulabilir.
Açık Poliçe Nedir?
Düzenleyenin beyaz kağıt üzerine sadece imza atarak, kağıdı lehtara vermesi üzerine lehtarın veya diğer hamillerin aralarındaki anlaşmaya göre doldurulması uygun görülen yerleri doldurmasıdır. Buna Açık Poliçe veya Beyaz Poliçe denilmektedir. Söz konusu poliçede düzenleyenin imzasının olması yeterlidir.